Page 17 - Manifesto
P. 17
10. YILINDA BÜYÜKŞEHİR
Büyükşehir bir medeniyet projesidir. Ülkemizde büyükşehir statüsü kazanan
şehirler çok hızlı gelişmiş, şehirlilerin ortak ihtiyaçları ortak akıl ve kaynakların
ortak kullanımıyla çok hızlı ve kalıcı bir şekilde karşılanmıştır.
Büyükşehir Kanunu, şehirlerin birbirinden kopuk bölgelerini, birbirinden kopuk
kaynaklarını birlikte ve ortak bir amaç için kullanabilme fırsatı sağlamaktadır.
Şehri bütünlerken, şehirliye de şehrin her noktasından faydalanabilme imkânı
sunmaktadır. Bu durum şehirlerin zenginlik kaynağı olmuştur.
Bir şehrin zenginliği, o şehirde yaşayanların ihtiyaçlarını, şehrin kendi
imkânlarıyla karşılayabilme kapasitesiyle ölçülür. Yani, şehirde barınmadan
ulaşıma, eğitimden sağlığa, güvenlikten eğlenceye kadar her türlü hizmet ve
ürün bulunabilmelidir. Bu ürün ve hizmetlerin tedarik edilebildiği merkezler ve
mekânlar çoğalmalı ve çeşitlenmelidir. Böylece şehir içi ticari döngüler artar,
şehirlinin kazancı ve zamanı bereketlenir.
Şehirler, var olduğu coğrafyanın kendilerine sunduğu imkânları, yıllar içinde
ürettikleri bilgi ve beceriyle şehir zenginliğine dönüştürerek refah seviyelerini
yükseltebilirler. Yani, bir şehri değerli kılan, coğrafyasındaki varlıkları ihtiyaçlara
göre dönüştürebilme ve yeniden üretebilme bilgisi ve becerisidir.
Bu bilgi ve beceri şehrin en değerli varlığıdır ve şehrin geleneklerinde, töresinde,
örfünde gizli değil, apaçık durur. Şehir yöneticileri kibirlenir ve şehri adam etmek
iddiasıyla kafasını başka yerlere çevirirse, bu bilgiden mahrum kalır ve şehir kendi
birikimleri içinde çaresizliğe mahkûm olur. Yönetim ve halk arasında uyumsuzluk
başlar, şehrin huzuru bozulur.
17